Depresyonu hafife alınmayın

Her 20 kişiden birinin depresyona girme riski olduğunu söyleyen uzmanalara göre tedavide uygun süre ve doğru yaklaşımla depresyondan kurtulmak mümkün.

Depresyonun cinsiyet, meslek, yaş ve gelir seviyesi gözetmeksizin herkeste görülebilen ve sık rastlanan bir hastalık. Her 20 kişiden birinin depresyona girme riski olduğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aşkın, ”Kişi kontrolü dışında gerçekleşen birçok sebebe bağlı olarak mutsuz olabilir. Dikkat edilmesi gereken konu, depresyonun insanların hayatını mahveden önemli bir problem olmadığıdır” ifadesini kullandı.

Depresyonun yaşam olayları ve beyin kimyasında değişikliklerle ilişkili olarak ortaya çıkabileceğini, mutsuzluk, dikkat azalması, hayattan zevk almama ya da bedensel belirtilerle kendini gösterebileceğini kaydeden ve depresyonun zayıflık olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Aşkın, depresyonun genellikle önemli olaylarla açığa çıktığını söyledi.

Depresyon hafife alınmamalı

Boşanma ya da ayrılık, iş kaybı veya maddi sıkıntılar ya da yaşlı insanların bir anda yalnız kalmalarının depresyon sebebi olabileceğini dile getiren Aşkın, ”Bazı insanlar için hissettikleri durumun, görülebilir bir nedeni yoktur. Depresyonu harekete geçiren durum ne olursa olsun hiçbir olay depresyonun hafife alınmasını gerektirmez” şeklinde konuştu.

Aşkın, depresyonlu hastaların ilaç ve konuşma terapileri ile tedavi edildiğini belirterek, eğer tedaviden dolayı hastanın normal aktivitelerinde zorlanma varsa veya hasta tedaviyi bırakmak istiyorsa doktora başvurması gerektiğini kaydetti.

Tedavi en az 4 ile 6 ay sürmeli

Dünya Sağlık Örgütü’nün depresyon tedavisinin en az 4-6 ay sürdürülmesi gerektiğini tavsiye ettiğine işaret eden Aşkın, şöyle konuştu:

”Depresyon tedavisi gören hasta, daha iyi olacağını düşünmelidir. Eğer hasta antidepresan alıyorsa ilk iki-üç hafta zor geçecektir. İlacın etkisini göstermesi zaman alsa da etkisini göstermeye başladıktan sonra ortaya çıkan fark anlaşılacaktır.”

Depresyon tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçların bağımlılık yapmadığını belirten Aşkın, doktorun, hastanın durumuna göre uygun ilacı yazacağını ifade etti. Aşkın, tedaviye devam etmenin iyileşme kaydetmede en önemli nokta olduğunu vurgulayarak, ”Tedavinin birinci ayının sonunda kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

Güne daha uyumlu başladığınızı ve depresyonun üstesinden geleceğinizi göreceksiniz. Önemli olan tedaviyi sürdürmeye devam etmeniz. Kendinizi iyi hissetmeye başladıktan sonra yeniden eski depresif duruma dönmemek açısından tedaviyi yarım bırakmamanız gerekir” diye konuştu.

Hayattan zevk alamama, ilgide azalma

Doktorun tedavi şeklini, hastalığın ciddiyeti, görülen semptomlar, hastalığın süresi, alınan diğer ilaçlar ve yaşam tarzına göre belirlediğini dile getiren Aşkın, depresyon belirtilerini şöyle sıraladı:

”Bir türlü geçmeyen üzüntü ve rahatsızlık duygusu, hobileriniz ya da daha önce yapmaktan hoşlandığınız aktivitelerden aldığınız zevkte ya da ilginizde azalma, kilo ya da iştahta değişiklik.

Uyumakta zorlanma, çok erken kalkma ya da aşırı uyuma gibi uyku bozuklukları, konsantrasyon yeteneğinde azalma, yorgunluk ya da enerji kaybı, hareketlerde yavaşlama, yaşam hakkında değersizlik, intihar veya ölüm düşünceleri depresyon belirtileri olabilir.” Prof. Dr. Aşkın, depresyonlu hastanın aile çevresinden destek almasının tedaviyi olumlu etkileyeceğini söyledi.

YORUMLAR

Siz de konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi bize iletebilirsiniz.

İsim (zorunlu)

E-posta (yayımlanmaz) (zorunlu)