Erkeklerde değil kadınlarda da görülüyor
Koroner arter hastalığının sadece erkeklerde görülen bir rahatsızlık olarak algılanmasının yanlış olduğu bildirildi.
Uzmanlar, kalbin etrafını çevreleyen ve kalp kasını besleyen atardamarın tıkanması ve daralması olarak görülen rahatsızlığın kadınlarda da görüldüğünü belirtti.
Özel Tekden Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ali Kemal Küçük, yıllarca koroner arter hastalığının erkek hastalığı olarak kabul edilmiş olmasının yanlış olduğunu dile getirirken altmış yaş üzeri kadınlarda ve erkeklerde risk göstergelerinin eşit olduğunu dile getirdi.
Uzman Dr. Ali Kemal Küçük, koroner arter hastalığı hakkında şu bilgileri verdi: “Koroner arter kalbin etrafını çevreleyen ve kalp kasını besleyen atardamarlardır. Bu damarların tıkamasına ve daralmasına koroner ateroskleroz denir.
Koroner arter hastalığı sıklıkla 40 yaş sonrasında erkeklerde kadınlara göre daha sık görünür. Kadınlar için koroner arter hastalığı açısından en büyük handikap, bu hastalığın yıllarca erkek hastalığı olarak daha fazla kabul görmüş olmasıdır. Kadınlar yaşlandıkça azalan östrojen düzeyi ile birlikte kalp hastalıkları ve inmeye karşı olan direnç azalmaktadır.
Altmış yaşına kadar 5 erkekten biri koroner kalp hastalığı ile karşılaşır. Kalp hastalığının kadınlarda görülme sıklığı ise son yıllarda artış gösterdi. Bunun en önemli nedeni hızlı kilo artışı ve hareketsiz yaşam geliyor.”
Küçük, “Yapılan bir çalışmada ilk kalp krizinden sonra kadınlarda ölüm riskinin erkeklere göre yüzde 70 daha fazla olduğu saptanmıştır.
Kadınlarda koroner arter hastalığı için en önemli risk faktörü de hipertansiyondur. Kadınlarda yaşla birlikte ortaya çıkan hipertansiyon, yetmiş yaş ve üzerindeki kadınların yüzde 80’inde görünmektedir. Diyabet de kadınlardaki koroner arter hastalığı riskini 3 kat arttırmaktadır.” diye konuştu.
Türk toplumunda kadınlarda aşırı kiloluk, sigara alışkanlığı ve yüksek tansiyon oldukça yüksek oranda olduğunu hatırlatan Küçük, “Obezite, kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta, altmışlı yaşlarda da en yüksek değerine ulaşmaktadır.
Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları çok önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo sorununun menopozla belirginleştiği düşünüldüğünde, menopoz öncesi dönemde kadınlar için düzenli egzersiz yapma, düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır.” şeklinde konuştu.
Koroner arter hastalığının sadece erkeklerde görülen bir rahatsızlık olarak algılanmasının yanlış olduğu bildirildi.
Uzmanlar, kalbin etrafını çevreleyen ve kalp kasını besleyen atardamarın tıkanması ve daralması olarak görülen rahatsızlığın kadınlarda da görüldüğünü belirtti.
Özel Tekden Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ali Kemal Küçük, yıllarca koroner arter hastalığının erkek hastalığı olarak kabul edilmiş olmasının yanlış olduğunu dile getirirken altmış yaş üzeri kadınlarda ve erkeklerde risk göstergelerinin eşit olduğunu dile getirdi.
Uzman Dr. Ali Kemal Küçük, koroner arter hastalığı hakkında şu bilgileri verdi: “Koroner arter kalbin etrafını çevreleyen ve kalp kasını besleyen atardamarlardır. Bu damarların tıkamasına ve daralmasına koroner ateroskleroz denir.
Koroner arter hastalığı sıklıkla 40 yaş sonrasında erkeklerde kadınlara göre daha sık görünür. Kadınlar için koroner arter hastalığı açısından en büyük handikap, bu hastalığın yıllarca erkek hastalığı olarak daha fazla kabul görmüş olmasıdır. Kadınlar yaşlandıkça azalan östrojen düzeyi ile birlikte kalp hastalıkları ve inmeye karşı olan direnç azalmaktadır.
Altmış yaşına kadar 5 erkekten biri koroner kalp hastalığı ile karşılaşır. Kalp hastalığının kadınlarda görülme sıklığı ise son yıllarda artış gösterdi. Bunun en önemli nedeni hızlı kilo artışı ve hareketsiz yaşam geliyor.”
Küçük, “Yapılan bir çalışmada ilk kalp krizinden sonra kadınlarda ölüm riskinin erkeklere göre yüzde 70 daha fazla olduğu saptanmıştır.
Kadınlarda koroner arter hastalığı için en önemli risk faktörü de hipertansiyondur. Kadınlarda yaşla birlikte ortaya çıkan hipertansiyon, yetmiş yaş ve üzerindeki kadınların yüzde 80’inde görünmektedir. Diyabet de kadınlardaki koroner arter hastalığı riskini 3 kat arttırmaktadır.” diye konuştu.
Türk toplumunda kadınlarda aşırı kiloluk, sigara alışkanlığı ve yüksek tansiyon oldukça yüksek oranda olduğunu hatırlatan Küçük, “Obezite, kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta, altmışlı yaşlarda da en yüksek değerine ulaşmaktadır.
Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları çok önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo sorununun menopozla belirginleştiği düşünüldüğünde, menopoz öncesi dönemde kadınlar için düzenli egzersiz yapma, düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır.” şeklinde konuştu.
YORUMLAR