En önemli körlük nedenlerinden biri olan glokomdan korunmak için göz tansiyonunun düzenli ölçtürülmesi gerekiyor. Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, 12 Mart Dünya Glokom Günü nedeniyle dernek olarak ”Glokoma dikkat. Kör olma riskini görmezden gelmeyin” sloganıyla toplumun bilgilendirilmesi amacıyla bir kampanya başlattıklarını söyledi.

Sinsi seyreden bir hastalık olan glokomun erken tanı konulduğunda tedavi edilebildiğini vurgulayan Tamçelik, toplumun hastalık hakkında yeterli bilgi ve bilinç düzeyine sahip olmadığını kaydetti. Tamçelik, kampanyada ”Nasıl olduğunu anlamadan görme duyunuzu yitirebilirsiniz”, ”Göz tansiyonunuzu ölçtürerek körlük riskinden kurtulabilirsiniz” gibi mesajlar verileceğini dile getirdi.

50 Yaş üstündekileri tehdit ediyor

Glokomun, yükselmiş tansiyonun görme sinirine baskı yapması sonucu görme hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıktığını, tedavi edilmezse körlükle sonuçlandığını anlatan Tamçelik, şunları söyledi:

”Hastalığın yüzde 90’ı sinsi seyrediyor. Tesadüfen yakalanıldığında genelde görme siniri hücreleri kaybedilmiş oluyor. Çoğu kişi görme yetisi büyük bir tehlikeye düşene kadar hastalığı fark etmiyor. Teşhis edildiğinde var olan görme kaybı geri döndürülemiyor ancak hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor. Kaybedilen görme sinirleri düzelmiyor.”

Prof. Tamçelik, göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde sıklıkla ortaya çıkan glokomun 50 yaş üstündeki herkesi tehdit ettiğine dikkati çekti. Glokomun tüm dünyada nüfusun yüzde 3’ünde ortaya çıkan bir sorun olduğunu belirten Tamçelik, ”Halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen ve körlüğün ikinci nedeni olan glokomdan korunmak için göz tansiyonunun düzenli ölçtürülmesi gerekiyor” diye konuştu.

Tamçelik, dünyada yaklaşık 70 milyon kişinin glokom hastası bulunduğunu, 7 milyon kişinin glokoma bağlı kör olduğunu ve bunların yarısından çoğunun 2 gözünü de kaybettiğinin tahmin edildiğini aktardı.

Glokomun Türkiye’de ortalama 1,5 milyon kişiyi etkilediğini ancak bunun yaklaşık 300 bininin düzenli tedavi aldığını anlatan Tamçelik, Türkiye’de özellikle doğumsal glokomun akraba evliliği nedeniyle dünya ortalamasının üstünde olduğunu kaydetti. Tamçelik, yeni doğan bebeklerde 10 bin canlı doğumdan birinde glokom görüldüğünü, körlük oranı yeni doğanlarda yüksek olduğundan (yüzde 12-15) erken ameliyatın önem taşıdığını belirtti.

Şeker hastaları risk grubunda

Yüksek göz tansiyonu olanlar, özellikle 60 yaş ve üzerindekiler, siyah ırk mensupları, ailelerinde glokom hastalığı bulunanlar ve şeker hastalarının risk altında bulunduğunu ifade eden Tamçelik, damarsal hastalığı bulunanlar, travma veya cerrahi müdahale geçirenler, hipertansiyon ve hipotansiyon hastalarının, miyop ve diğer göz hastalıkları bulunanların da glokom riski taşıdığını
vurguladı.

Tamçelik, glokomun yalnız göz hekimlerince teşhis edilebileceğini, bunun için göz tansiyonu ölçümü, görme siniri hasarının analizi, görme alanı testi ve kornea kalınlık ölçümü yapılması gerektiğini dile getirerek, 45 yaş üstü ve risk faktörü bulunmayanların 2 yılda bir, 45 yaş üstü ve risk faktörü bulunanların yılda bir defa olmak üzere düzenli göz muayenesi yaptırması gerektiğini kaydetti.

Türk Oftalmoloji Derneğinin 1000 kişiye sorular yönelterek yaptığı ”Glokom Bilinirlik Araştırması” sonucunun Türk halkının bu konuda bilinç düzeyinin düşük olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Tamçelik, glokom hastalarının bile hastalığın tedavisi ve olası riskleri konusunda yeterince bilgiye sahip olmadığını söyledi.

Körlüğe neden olduğu bilinmiyor

Tamçelik, 3 glokom hastasından 2’sinin yetersiz tedavi ve takibin körlüğe yol açabileceğini bilmediğini ifade etti. Tamçelik, ”Araştırma, katılımcılarının dörtte birinden daha fazlası yani yüzde 27’si göz doktoruna sadece 5 yılda bir göründüklerini, katılımcıların yüzde 48’i de göz kontrollerinin arasından 2 yıl veya daha fazla gibi uzun bir süre geçtiğini belirtti” dedi.