Kadınlarda görülen ivegen ağrılar
Hekim acil olarak, son derece şiddetli leğen (bel ve kasık) ağrıları ve karın alt tölgesj ağrıları çekmeye başlamış bir kadın hastaya ayrılmıştır. 3 teşhis akla gelmelidir.
Dış gebelik yırtılması
O güne kadar âdet kanamaları düzenli olan, yakınması bulunmayan, ama âdet kanaması gecikmiş genç kadınlarda ortaya çıkar. Bazen bulantı, uyuklama, memelerin şişmesi gibi özgül gebelik belirtileri saptanır. Daha sonra az miktarda, küçük, esmer renkli kan akıntıları, bazen de leğende ağırlık duygusu ortaya çıkar. Ağrı apansızın belirir; son derece şiddetlidir, bir hançer darbesi gibi duyulur.
Hastayı bayıltabilir; önce karnın alt bölgesindeyken (çatı bölgesi), daha sonra her tarafa yayılır. Hasta bilincini yitirir ve kısa sürede şiddetle solgunlaşır. Kol ve bacaklar soğuk, solunum yüzeysel, nabız zayıf, atardamar basıncı düşüktür.
Bilincini yeniden kazandığında, hasta bitkindir, baş dönmelerinden ve şiddetli susuzluktan yakınır. Ateşi yoktur. Bütün bu belirtiler bir iç kanama bulunduğunu gösterir. Temkinli bir dölyolundan parmakla muayene, çok yararlı bilgiler verir: Douglas çıkmazında şiddetli bir ağrı doğurarak, bitkin hastaya çığlık attırır.
Hastanın acil olarak bir cerrahi merkeze taşınması ve kan grubunun saptanması gerekir. Aynı gruptan ya da genel verici gruptan kan aktarımı yapılır. Atardamar basıncı normale gelir gelmez, hemen cerrahi girişimde bulunulur. Girişim sırasında karında bol miktarda kırmızı kan görülerek teşhis doğrulanır. Dış gebelik nedeniyle yırtılmış olan ve bol miktarda kanayan dölyatağı borusu hızla saptanarak, kanamayı durdurmak amacıyla gene hızla çıkarılır.
Yumurtalık kisti dönmesi
Bu da, karında acil bir görünüm’yaratır.
Görünürde tam sağlıklı bir genç kadın, apansızın hançer darbesi gibi duyduğu şiddetli bir karın ağrısına yakalanmıştır. Ağrıya kusmalar eşlik eder. Solgun, korku içinde olan kadının yüz çizgileri gerilmiş ve bedeni terle kaplanmıştır. Ateşi yoktur. Nabzı hızlanmış, ama atardamar basıncı fazla düşmemiştir.
Muayenede karın elle yoklandığında, karnın alt bölümünde yerleşmiş hafif bir kas direnci saptanır. Ender olarak çok ağrılı, yuvarlak bir kütle algılanır. Dölyolundan parmakla muayene, yolaçtığı ağrı nedeniyle çok güç olmakla birlikte, mutlaka uygulanmalıdır. Dölyatağının yaıiında, hareketsiz, sert, çok ağrılı bir kütle saptanabilir. Bazen yalnızca bir yan çıkmazda uyarılmış ağrı bulunur. Ne olursa olsun, hastalık akla gelmeli ve genç kadın acil olarak ameliyat edilmelidir.
Girişimde, ekseni üstünde bükülmüş, damarları genişlemiş siyahımsı ve az ya da çok doku ölümlü (enfarkt) bir yumurtalık kistiyle karşılaşılır.
Girişim, bu kisti çıkarmaya dayanır. Çoğunlukla yumurtalığı, hattâ bazen kistle birlikte bükülmüş olan dölyatağı borusunu da çıkarmak gerekir.
Kadın hastalıklarında, ağrının yerleşimini saptamak güçtür ve ağrının çeşitli yansımaları vardır.
– 1. Sidik torbasına doğru.
– 2. Böğürlere doğru.
– 3. Kasıklara doğru.
– 4. Bele doğru.
– 5. Beden orta çizgisine doğru.
– 6. Göden barsağına doğru.
İvegen dölyatağı borusu iltihabı
Burada da ivegen ağrılar sözkonusudur. Ama enfeksiyon belirtisi olan temel bir belirtiyle birliktedirler: 39-39,5°C’a kadar yükselmiş ateş.
Ağrıların başlangıcı bazen apansız, çoğunlukla da ilerleyicidir. Ağrı karnın alt bölümünde, süreklidir; zaman zaman artar.
Hastanın geçmişinde, eskiden geçirdiği leğen bölgesi ağrıları, ateş nöbetleri, beyaz akıntılar ve düşük sonrası enfeksiyonlar gibi olaylar saptanır. Yakın geçmişte, dölyatağı boşluğunda bir araştırma muayenesi yapılmış olabilir.
Muayenede çoğunlukla, karnın alt bölgesinde belirli bir kas direnci bulunur.
Spekulum konularak, özellikle dölyatağı boynundan gelen irinli, kirli bir akıntı görülebilir. Bakteri incelemesi ve neden olan mikrobun aranması için örnek alınır.
Dölyolundan parmakla muayenede, çıkmazlar ve dölyatağının oynatılması ağrılıdır. Kuşkulu durumlarda (ivegen apandis iltihabı nöbetinde:: kuşkulanma), karın içine bakma muayene olabilir. Böylece Kırmızı, ödemlidir. Boruları görülerek, olaya apandisin neden olmadığı doğrulanabilir.
Kuşku kalmadığı zaman, yüksek dozda ve çoğunlukla damar yoluyla uygulanan güçlü antibiyotiklere dayanan tıbbi tedaviye başlanır. Tıbbi gözetim altında, tedaviye uzun süre devam edilir.
YORUMLAR