Ağzında kemik kaybı olan hastalarda implant tedavisini zorlaştıran yeni kemik dokusu oluşturulması sorunu, büyüme faktörlü protein içeren kemik tozuyla aşıldı.

Büyüme faktörlü protein içeren kemik tozuyla hastanın kendi dokusundan elde edilen yapıya yakın canlı kemik elde edildiği, bunun da implant tedavisinde başarıyı artırdığı bildirildi.

Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek, Dünya İmplant Birliği’nin bu yılki kış kongresinde açıklanan, “Infuse” adı verilen yöntemle ilgili bilgiler aktardı.

Diş kaybının çok miktarda olduğu kişilere uygulanan implant tedavisinde, sinüsleri sarkık ya da implant için yeterli uzunluğa sahip olmayan hastalarda yeni kemik yapısı oluşturmak gerektiğini anlatan Özzeybek, bu yeni kemik yapısının oluşturulmasında kabul edilen “Altın kural”ın, kişinin kendi vücudundan alınan kemik dokusuyla yeni kemik oluşumu meydana getirmek olduğunu söyledi.

Bunun için de hastanın çene ya da kalça kemiğinden kemik dokusu alınması yoluna gidildiğini ifade eden Özzeybek, bu yöntemle elde edilen yeni kemik yapısının tedavide çok iyi sonuçlar verdiğini belirtti.

Canlı yapıya yakın doku

Ancak, yaşı ilerlemiş ya da kemik kaybının yoğun olduğu hastalarda bunun mümkün olamadığını ifade eden Özzeybek, “Bu hastalar için bugüne kadar çoğunlukla yapay kemik tozları kullanılıyordu. Ancak bu yöntemde istenen düzeyde canlı kemik elde edilemiyordu.

Oysa implant ile kemiğin kaynaşması için canlı kemik yoğunluğunun yüksek olması çok önemli” diye konuştu.

“İnfuse” adı verilen, büyüme faktörlü protein içeren kemik tozunun kullanıldığı yöntem sayesinde artık hastanın kendisinden alınan dokuyla elde edilene eşdeğer yapıda canlı kemik elde edilebildiğini bildiren Özzeybek, şu bilgileri aktardı:

“Hastanın sinüs bölgesi yukarı çekildikten sonra oluşan boşluğa büyüme faktörlü protein içeren kemik tozu uygulanıyor. 4-6 ay sonunda da çok yüksek oranda canlılığa sahip doğal kemik yapısı oluşuyor. Bu yeni kemik yapısı canlı olduğu için de implant tedavisinde çok başarılı sonuç alıyoruz.”

ABD’nin ilaç otoritesi FDA’den de onay alan, hem uygulanması kolay, hem de başarı şansı çok yüksek olan bu yöntemin kullanımının kısa zamanda yaygınlaşması bekleniyor.”