Vücutta yavaş ve sessiz şekilde ilerleyen kronik iltihap, önlem alınmazsa durdurulamaz hale geliyor.
Kronik iltihabın ilerleyici ve ağır hastalıklara yol açabilen bir rahatsızlık olduğunu hatırlatan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, iltihaplarla savaşılması konusunda özellikle sebze ve meyve tüketimin yüksek tutulması gerektiğini söyledi.

Kronik İltihaplanmayı önlemek için altın değerinde tavsiyelerde bulunan Nafiz Karagözoğlu, bu sessiz tehlikeye karşı tek bir ilacın olmadığına dikkat çekti.

Doğallığın en büyük güç olduğuna değinen Karagözoğlu, “Doğru ve dengeli beslenme, bedenin her konuda sınırlarının zorlanmaması iltihap sürecinin başlamasını engellenmesinde kuraldır. Doğallıktan uzaklaştıkça hastalığa yaklaşırız.” dedi.

Yeterince egzersiz yapılmadığı durumda iltihap ve hastalıklara kapı açacağını dile getiren Karagözoğlu, “Sanayi tipi hazır beslenme ve hızlı tüketilen hazır gıdalardan uzak durulmalı.

Gerek koruyucu maddelerin, gerekse un-tuz-şeker karışımlı gıdaların doymuş yağ ve trans yağ içerikleri bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Şişmanlık da bağışıklık sisteminin çalışması etkilenir. Hastalıklara ve kronik iltihaplara yatkınlık artar.

Özellikle sebze ve meyve tüketimi yüksek tutulmalı. Mevsimine göre yetişen gıdaların içerikleri farklıdır. Örneğin Kış Mevsiminin meyveleri özellikle C vitamininden zengin, vücut direncini arttırıcı özellikteki meyvelerdir. Yaz mevsimi meyvelerinin su içeriği çok yüksektir.

Bunlar iltihaplanmayla savaşan en iyi dostlarındandır. Her birinde iltihaplanmayı engelleyen magnezyum ve antioksidanlar, karotenoidler (havuç, kabak ve tatlı patateste bulunan turuncu ve sarı pigmentler) ve likopen (domates ve karpuza kırmızı rengi veren madde) vardır.

Çok miktarda sebze, meyve ve zeytinyağı tüketmeyi öneren Akdeniz tarzı diyet iltihaplanmayı engelliyor.” diye konuştu.