Yaralıya yanlış müdahale felç nedeni
Yaralıya yanlış müdahalenin kötü sonuçları arasında, felç eden omurilik zedelenmeleri birinci sırada geliyor. Felç vakalarını, ölümle sonuçlanan boyun travmaları izliyor.
Acil Tıp Uzmanları Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Başer Cander, trafik kazalarında yaralılara müdahalede en fazla yapılan hatanın, kişiyi ne olursa olsun bir an önce sağlık kuruluşuna götürmeye çalışmak olduğunu, bunun da en fazla felçlere yol açtığını söyledi.
Acil vakalarda hastaya ya da kaza geçiren kişiye yardım etmenin her şeyden önce bir insanlık görevi olduğunu, bu tür vakalarda hastaya en acil şekilde müdahalede bulunulmasının kişinin hayatta kalıp kalamayacağını belirleyebildiğini bildirdi.
Zehirlenme, küçük çaplı yaralanma gibi vakalarda hastanın herhangi biri tarafından herhangi bir araçla profesyonel müdahalenin yapılacağı sağlık kuruluşuna ivedi olarak götürülmesi gerektiğini dile getiren Cander, kanamalı durumlarda kanayan bölgeye temiz bir bezle tampon yapılması ya da kanayan bölgenin turnike sistemiyle üst kısımdan sıkılarak bağlanması gerektiğini anlattı.
Trafik kazalarında ise durumun çok farklı olduğunu, kaza sırasında vücutta nasıl bir travmanın geliştiğinin, gerekli tetkikler yapılmadan bilinemeyeceğini ifade eden Cander, yaralının kaza sonrası pozisyonunu değiştirmenin bile ölümcül sakıncalar doğurabileceğini vurguladı.
112 Acil sağlık hattını arayın
Türkiye’de trafik kazaları sonrası yaralıların gelişi güzel araçtan çıkarılma ve olay yerinde bulunan bir araca konularak hastaneye götürülmeye çalışılması görüntülerine sıkça rastlandığını belirten Cander, şunları kaydetti:
”Trafik kazalarında yaralılara müdahalede en fazla yapılan hata, kişiyi ne olursa olsun bir önce sağlık kuruluşuna götürmeye çalışmaktır. Tüm uyarılara rağmen, kaza yerinde toplanan kişilerin yaptığı ilk iş genellikle, yaralı ya da yaralıları aracın içinden çıkarmaya çalışmak, araçtan dışarı fırlayan yaralıları ise, bir an önce herhangi bir vasıtayla hastane kaldırmaya çalışmak oluyor.
Yaralıya en kısa sürede yapılacak doğru müdahale hayat kurtardığı gibi, ilk yardım bilgisi olmayan kişinin yapacağı müdahale ise yaralıya ‘son darbe’ olabilir. Trafik kazasından yaralı olarak kurtulan bir kişi kaza sonrası yanlış ilk yardım müdahalesi nedeniyle hayatını kaybedebiliyor. Bu nedenle ilk yardım bilgisi olmayan kişilerin şahit oldukları trafik kazaları sonrasında hemen 112 Acil Sağlık hattını aramaları en doğru davranış olacaktır.”
Cander, ilk yardım bilgisi olmayan kişilerin trafik kazası geçiren yaralıya müdahalesinin, çoğu kez omurilik zedelenmesi sonucu felçlere neden olduğunu belirterek, ”Yaralıya yanlış müdahalenin kötü sonuçları arasında, felç eden omurilik zedelenmeleri birinci sırada geliyor.
Yanlış müdahalelerde felç vakalarını, ölümle sonuçlanan boyun travmaları izliyor” dedi. Oysa ilk yardım konusunda bilgi sahibi olan bir kişinin doğru bir müdahaleyle yaralıyı doğru pozisyona getirebileceğini ifade eden Cander, bunun da ağır yaralı olan kişinin profesyonel ilk yarım ekipleri gelinceye kadar yaşama tutunmasına önemli katkılar sağlayacağını dile getirdi.
İlk yardım eğitimi alın, hayat kurtarın
Toplumumuzda ilk yardım konusunda eğitim almış, bu konuda vakalara müdahale edecek bilgiye sahip kişi sayısının az olduğunu anlatan Doç. Dr. Cander, şöyle devam etti:
”Trafik kazası sonrası olay yerinde bulunacak kişilerce yapılacak ilk iş, 112 Acil Sağlık Hattı’nı arayıp, telaşa kapılmadan, olabildiğince soğukkanlı şekilde kazanın nerede olduğunu, anlaşılacak şekilde tarif etmektir.
Birçok trafik kazası vakası ihbarında, olayın sıcaklığına kendisini kaptıran kişiler sağlıklı şekilde yer tarif edemiyor, bu durum ilk yardım ekiplerinin olay yerine ulaşma süresini uzatıyor. Trafik kazalarında daha fazla can kurtarabilmek için yapmamız gereken asıl önemli şey ise toplumda yaşayan herkesin ilk yardım eğitimi almasıdır.
Acil Tıp Uzmanları Derneği olarak bu konuda talepte bulunanlara ilk yardım eğitim veriyoruz. Bazı sağlık kuruluşları tarafından da verilen bu eğitimi alan kişi, yaşadığı yerde hayat kurtaracak gönüllüler oluyor.”
Cander, Avrupa’da bu eğitimin ilköğretim okulu çağındaki çocuklardan başlayarak yoğun şekilde verildiğini, ülkemizde ise ilk yardım eğitimlerinin çoğu kez teorik yetersiz bilgilerle sınırlı kaldığını, bu konuda kitlesel eğitimlerinin yaygınlaşmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.
YORUMLAR